

Gürültü Kirliği, Yaşam Kalitesini ve Çalışma Verimliliğini Olumsuz Etkilemekle Kalmıyor, Sağlık Sorunlarını da Tetikliyor
1996 yılında dünya genelinde kabul edilen Uluslararası Gürültü Farkındalık Günü’nde, gürültü kirliliğinin işitme, sağlık ve yaşam kalitesi üzerindeki zararlı etkilerine dikkat çekiliyor. Gürültü kirliliği konutlarda, iş yerlerinde, kamu hizmet binalarında ve üretim tesislerinde yaşam kalitesi ve iş verimliliğini olumsuz etkilemenin de ötesinde, birçok sağlık sorununa da yol açabiliyor. Jinan Üniversitesi’nin, Avrupa Halk Sağlığı Dergisi'nde yayımlanan meta-analiz tabanlı ve geniş kapsamlı araştırması, gürültü kirliliği ve işitme bozukluğu, kardiyovasküler rahatsızlıklar, diyabet, nörolojik sorunlar, reprodüksiyon sorunları gibi sağlık durumları arasındaki ilişkiye işaret ediyor. Farklı bilimsel araştırmalar, Avrupa'da her yıl gürültü kaynaklı kalp hastalıklarından dolayı 48 bin yeni vaka ortaya çıktığını ve 6.5 milyon insanın uykusunun bu yüzden bozulduğunu da ortaya koyuyor. Doğru yapılmış ses yalıtımı uygulamaları, iş ve yaşam alanlarımızı, dünya genelinde bir halk sağlığı sorunu olarak kabul gören gürültü kirliliğinden koruyor.
Uluslararası Gürültü Farkındalık Günü, gürültü kirliliğinin işitme, sağlık ve yaşam kalitesi üzerindeki zararlı etkileri hakkında dünya genelinde farkındalık oluşturmak için 1996 yılından beri her yıl kutlanıyor. Yaşam kalitesi ve iş verimliliğini olumsuz etkilemenin de ötesinde, birçok sağlık sorununa da yol açabilen gürültü kirliliği, dünya genelinde bir halk sağlığı sorunu olarak kabul görüyor.
Yalıtım sektörünün yüzde 100 yerli sermayeli tek Türk markası Bonus Yalıtım’ı bünyesinde barındıran Eryap Grup’un Satış ve Pazarlama Müdürü Tolga Ceylan, ses yalıtımı ve gürültü kontrolünün, yaşam kalitesi ve çalışma veriminin yanı sıra insan sağlığı açısından da kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çeken Tolga Ceylan, “Çin Halk Cumhuriyeti Jinan Üniversitesi’nin, 2021 yılında gerçekleştirdiği ve Avrupa Halk Sağlığı Dergisi'nde yayımlanan meta-analiz tabanlı, geniş kapsamlı şemsiye araştırma, gürültü kirliliğinin farklı sağlık sorunları ile ilişkisine odaklanıyor. Araştırma bulguları, gürültü kirliliği ve işitme bozukluğu, kardiyovasküler rahatsızlıklar, diyabet, nörolojik sorunlar, reprodüksiyon sorunları gibi sağlık durumları arasındaki ilişkiye işaret ediyor. Doğru yapılmış ses yalıtımı uygulamaları, iş ve yaşam alanlarımızı gürültü kirliğinden korumanın en iyi yoludur” dedi.
Gürültü Kirliliği Kardiyovasküler Rahatsızlıkları ve Ölüme Varan Durumları Tetikleyebiliyor
Jinan Üniversitesi araştırmasında, farklı uluslararası sağlık yayınları tarandı ve sağlık sorunlarının gürültü kirliliği ile ilişkisi meta analiz ve değerlendirme derecelendirme yöntemleriyle araştırıldı. Avrupa Halk Sağlığı Dergisi'nde yayımlanan araştırma bulguları, yüksek düzeyde gürültü kirliliğini kardiyovasküler hastalık riskinde yüzde 34, kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklanan ölüm riskinde ise yüzde 12 oranında artışla ilişkilendiriyor. Gürültü kirliliği ayrıca, yüksek tansiyon rahatsızlıklarında yüzde 58-72 arası, diyabette yüzde 23 ve reprodüksiyon rahatsızlıklarında yüzde 22-43 arası risk artışıyla da ilişkilendiriliyor. Öte yandan, doz-tetik ilişkisi, diyabet, iskemik kalp hastalığı (IHD), kardiyovasküler mortalite, inme, anksiyete ve depresyon riskinin gürültü maruziyeti arttıkça arttığını ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, iş yerinde gürültü kirliliğine maruz kalan grubun işitme kaybı riskinde, konuşma frekansında 6.68, yüksek frekansta da 4.46 oranlarıyla en büyük risk artışına sahip olduğuna dikkat çekiliyor.
Gürültü Kirliliği Avrupa’da Yılda 648 Bin Kalp Hastalığı Vakasına, 6.5 Milyon Kişide Uyku Bozukluğuna Neden Oluyor
Öte yandan, Harvard Medicine Magazine’de yer alan bir makaleye göre, özellikle kalp hastalıkları, uyku bozuklukları ve zihinsel sağlık sorunları, gürültü kirliliği ile bağlantılı rahatsızlıklar arasında öne çıkıyor. Makaleye göre bilimsel araştırmalar, Avrupa'da her yıl gürültü kaynaklı kalp hastalıklarından dolayı 48,000 yeni vaka ortaya çıktığını ve 6.5 milyon insanın uykusunun bu yüzden bozulduğunu gösteriyor.